Hayatınızdaki hiç kimseye
inanamadığınızı düşünün. Ya da şöyle söyleyeyim; hayatınızdaki herkesin koca
bir yalanın içinde yaşadığını ve sizin en küçük uyarınızda bile inkarların
ayuka çıktığını… İşte böyle bir adamı ve hayatını okuyoruz bu kitapta. Birçok
edebiyatçının, Türk Edebiyatının en iyilerinden biri olarak kabul ettiği Saatleri
Ayarlama Enstitüsü’nü okurken eğlenmeniz-gülmeniz neredeyse garanti.
Tanpınar hal yoktur, mazi ve onun emrindeki bir istikbal vardır, diyor.
Belki de eskiyi tamamen geride bırakarak yeni ve modern bir düzene geçişimizi
eleştirmek için yazmıştır bu güzel eseri. Ya da belki sadece adı olan bir şeyin
varlığını anlatmak için. Çok dikkat
ettim, masallar adla başlar. Ceketinize ya da boyun bağınıza eskiliği veya
güzelliği yüzünden bir ad verin, derhal hüviyeti değişir, bir çeşit şahsiyet
olur. (Dergeah Yay., 5.Baskı, Say.61) Ya da benim asla anlayamayacağım
kadar derin manaları vardır. Şunu kavrayabiliyorum ki bu kitabı okumakla
kendime çok şey kattım. Bağlaçların nasıl bağladığını gördüm mesela,
kelimelerin nasıl yerleşebildiklerini, düşüncenin nasıl
şekillendirilebileceğini…
Hayri İrdal’ı belki seversiniz, üzülürsünüz ve belki de acırsınız. Bu adamla
birlikte saçma sapan bir yalanın nelere neden olabileceğini yeniden
görebilirsiniz. Ama ‘Oh sen misin Hayri İrdal iyi oldu sana!’ derken de
bulabilirsiniz kendiniziJ İşte öyle gerçek gibi…
Şunu da paylaşmadan edemeyeceğim; … mazim bugünkü vaziyetimden bana bütün bir
mesele gibi geliyor. Ne ondan kurtulabiliyorum, ne de tamamiyle onun emrinde
olabiliyorum (Dergeah Yay., 5.Baskı, Say. 46) bu alıntı size de şunun
hatırlatmıyor mu:
Ne içindeyim
zamanın
Ne
de büsbütün dışında.
Babamın kitaplığından aldığım bu
kitabı okurken zorlanmamın sebebi küçük puntolu ve bolt yazılmış olması
sanırım. Birde basım hataları üzerlerine yenileri bantlanarak telafi edilmeye
çalışılmış. Fakat daha önce de söylediğim gibi, babamın kitaplarını okumayı
seviyorum.
Yine
severek ve büyük bir hevesle okudum Tanpınar’ın okumadığım son bir romanı kaldı:
Aydaki Kadın. Onu da hemen okuyup burada bir şeyler paylaşmayı istiyorum…
Tanpınar’ın
eşyaları kişileştirmesini seviyorum!
Ahh tabii bunu da unutamam:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bana Yorum Bırakın!
Yazılarıma yorum bırakmanız beni gerçekten mutlu edecektir:)