Bu benim ilk Virginia Woolf (VW) okumam! Ocak ayında harika bir kitapçıdan, şubatta okurum, diye almıştım; tevafuk oldu severek takip ettiğim Gece Kütüphanesi şubat ayını VW ayı ilan etmiş. Ben de katılıverdim J
Ne yazık ki ben kitabın tam
hakkını veremediğimi düşünüyorum. Bu kitabı en fazla iki günde okumak gerektiği
kanaatine vardım, siz benim gibi otobüste, kalabalıkta televizyonun olduğu bir
odada okumayın… Hatta birkaç kişi kitabı bir günde okumayı tavsiye etmiş, çok
daha verimli bir okuma olabilir öylesi.
Mrs. Dalloway’in bir gününü
anlattığını kitabın kapağından bile öğrenebiliyoruz. Böyle söylenince basit
gibi gelebilecek olan bu kitabı okumak gerçekten zor. Bir günü anlatıyor ya
hani, bir ömrü bir güne nasıl sığdırdığımızı anlatıyor ve benim aklıma şunu
getiriyor; ‘…hal yoktur, mazi ve onun emrindeki bir istikbal vardır.’(
Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Dergah yay. 5.Basım 72.Sayfa). Bilinç
akışı yöntemi neymiş bu kitapla öğrendim sanırım (en azından yöntemin adını),
işte kitabı okumayı zorlaştıran da bu. Hem zor diyorum hem de bir iki günde
okuyun diyorum evet, belki biraz tutarsız oluyor ama dedim ya verimli bir okuma
için tavsiye ediyorum bunu.J
Bu resmi google da buldum! |
VW’un seveni çok, ama bir o kadar
da sevmeyeni var. Bir kere okuyup, bir daha okumam diyeni de var; tüm
külliyatını yalayıp yutanı da. Ben de acaba sevmeyenlerden mi olurum, diye
çekinerek başladım; beklentimin düşük olması memnuniyetimi arttırdı sanırım.
Kadını, kadının hayatını böyle güzel anlatması tekrar okumayı istememin en
büyük nedeni. Bir de Deniz Feneri kitabı yirminci yüzyılın en iyi on kitabından
biri seçilmiş, okumak için bir neden daha!..
Yeni yazarlarla, güzel kitaplarla
tekrar görüşmek üzere, sağlıcakla…